27 Kasım 2012 Salı

Öğretmene Şiir


Benim Melek Öğretmenim

Karanlık yolları aydınlattın
Eğitimin kapılarını açtın
Bize A,B demeyi sen öğrettin 
Benim melek öğretmenim


Leyleksin benim için
Masmavi göklere çıkıp
Eğitim topladın bize
Benim melek öğretmenim


Sen olmasaydın eğer 
Olmazdı eğitim 
Sensin benim eğitmenim 
Benim melek öğretmenim


Sensin bize hayatı öğreten 
Sensin bizi güçlendiren 
Birtanesin
Benim melek öğretmenim

Nasrettin Hoca Fıkraları


  Nasrettin Hoca Fıkraları

Çaylak Olmak:
  Hoca'ya sormuşlar:
-Çaylak altı ay erkek, altı ayda dişi olurmuş, doğru mu acaba?
    Hoca sakalını sıvazladıktan sonra :
-Vallahi bu soruyu yanıtlamak için bir yıl çaylak olmak gerek, demiş


Çiftçilik Ve Hoca:

    Hoca, çift sürerken bir de bakmış ki, ufacık bir kaplumbağa yavrusu, tarlada debelenip kendine yol bulmaya çalışıyor. Eline alıp yavru kaplumbağaya şöyle mırıldanmış:
 -Nedir bu tasan? Sabırlı ol, gözle beni. Sende çiftçilik öğren!


Olsaydı:

    Hoca hemen her akşam evine birkaç dostunu çağırır,Allah ne verdiyse yerlermiş.
      Bir gün yine böyle yapmış.ancak ne var ki karısı:
      - Aman Hoca, evde yiyecek hiçbir şey yok, demiş
      Bunun üzerine Hoca, elindeki boş bir tas ile dostlarına gelerek:
      - Arkadaşlar, ayıp görmeyin! Evde yağ, pirinç, odun olsaydı çorba pişirecek ve şu koca tasla size sunacaktık, demiş.  
 Doğuran Kazan:
    Bir gün Hocanın evinde çamaşır yıkanırken, büyükçe bir kazana ihtiyaçları olur. Hoca, bitişik komşudan kazanını ödünç alır. Kazanın işi bittikten sonra da içine bir tencere koyarak geri verir. Bunu gören komşusu şaşkın şaşkın sorar:
     -Hocam, bu da ne böyle?
   Hoca çok ciddi.
     -Kazan doğurdu komşu, yanıtını verir.
   Adam şaşırır:
     -Kazan hiç doğurur mu Hoca, der.
    Hoca:
     -Neden doğurmasın doğurdu işte, der. 
    Adamcağız şaşkın , kazanı da tencereyi de alır gider.,
   Bir kaç gün sonra Hoca, komşusundan tekrar kazanı ödünç almaya gelir. Ama bu kez kazanı bir türlü geri vermez. Günler, haftalar geçer, kazandan haber yok! Sonun da komşusu dayanamaz Hoca'ya sorar:
    -Hocam bizim kazan ne oldu?
Hoca üzgün bir tavırla:
    -Kazan sizlere ömür komşu, der.
Komşusu şaşırır kalır.
    -Aman Hoca neler saçmalıyorsun, deyince:
Hoca gülerek:
    -Neden saçmalık olsun, doğurduğuna inandığın kazanın öldüğüne neden inanmıyorsun, der.
  Eşeğin Sözü
   Bir komşu, Hocanın kapısını çalar:
    - Hocam, bugünlük bana eşeğini ver de pazara lada gidip geleyim.
    Hoca, eşeği komşusuna vermek istemez.
    - Eşek evde yok, olsaydı verirdim, der.
    Tam o sırada eşeğin içeriden anırma sesleri başlar.
     Komşu:
     -Hoca, bu nasıl iş? Eşek evdeymiş de sen bana yalan söylüyorsun ha, deyince;
      Hoca kaşlarını çatarak, adama çıkışır:
     - Yahu, sen ne saygısız adamsın! Benim sözüme inanmıyorsun da eşeğe mi inanıyorsun? Yazıklar olsun, der.

  Suçu Ne?
 Bir gün Hocanın tarlasına bir öküz girer. Hoca da eline geçirdiği bir sopayla hayvanı kovalar ama hayvan kaçıp kurtulur.
  Birkaç gün sonra Hoca, yolda aynı öküzü kağnı çekerken görür, sopayı alır hayvanı dövmeye başlar. Öküzün sahibi kölü bu duruma şaşıp kalır:
  -Ne yapıyorsun Hoca, suçu ne bunun, der.
Hoca:
  - Sen karışma! O, suçunun ne olduğunu çok iyi biliyor, diye bağırır.

Alış Veriş:
  Nasrettin Hoca bir gün heybe almak için pazara gider.Güzel bir heybe görüp pazarcı ile pazarlık yapar ve 1 akçeye anlaşırlar.Tam oradan ayrılacaktır ki daha güzel bir heybe dikkatini çeker:
-Kaç akçe şu heybe muhterem?
-İki akçe hocam.
-Aldım gitti,diyen hoca elindekini bırakır ve alıp tam gidecekken pazarcı seslenir:
-Hocam bu heybe 2 akçe. Sen 1 akçe verdin.
Hoca sinirlenir:
-Bre cahil adam!Sana önce 1 akçe verdim.Sonrada 1 akçelik heybe bıraktım!İkisi eder 2 akçe eder.Daha benden neyin parasını istersin?